Ünlü İspanyol sanatçı Joan Miro’nun (1893-1983) 1950 ile 1977 yılları arasında yaptığı 40 orijinal eseri içeren “Düşlerimin Rengi” başlıklı sergi, İzmir’de bugün açıldı. Bornova Belediyesi, Bornova Kent Arşivi ve Müzesi Dramalılar Köşkü’nde gerçekleşen sergiyle Joan Miró’nun eserleri İzmir’e ilk kez geldi. Sergi ücretsiz olarak 14 Temmuz’a kadar görülebilecek.
Serginin küratörlüğünü yapan Fahri Özdemir, Joan Miró’yu şu cümlelerle tanımladı: “Cıvıl cıvıl renkleri, basit desenleriyle hemen her eserinde insanın içinde çocuksu bir heyecan uyandıran ressam, hayal gücünün sınırlarını alışılmadık bir biçimde zorluyor.”
Joan Miró
Joan Miró Ferra, 1920’li yıllarda ismini duyurmuş önemli bir sanatçı. Sürrealist akımın öncülerinden olan Miró, gençlik dönemlerinde Paris’te Picasso ile tanışmış ve ardından hayatının büyük bölümünü Fransa’da geçirmeye başlamış. Aynı yıllarda Londra, New York, Los Angeles, Zürih, Amsterdam, Brüksel gibi kentlerde sergiler açan Miró, daha sonra heykel ve seramikle de yakından ilgilenmiş. Eserlerinin çoğunda “kadın, güneş ve kuş” üçlemesini barındıran sanatçı, kural yıkıcı yaklaşımlarıyla dikkat çekmiş ve dünyada klasik modernizmin baş aktörü olarak tanımlanmış.
Perspektiflere, geniş açılı bir objektif gibi bakan Joan Miró, yarattığı yepyeni resim dili ve bambaşka bir geometrik anlatımla, düşünce ve görme alışkanlıklarını değiştirmiş bir sanatçı olarak tanımlanıyor.
Joan Miró’nun sanatının ve felsefesinin ardındaki isimler onun kimliği hakkında önemli fikirler veriyor. Bunlar; Nietzsche, Sade, Rimbaud, Mallarmé, Saint Pol Roux gibi önemli isimler… Miró onların yapıtlarıyla tanıştıkça kendi yolunu daha iyi çizmiş, Apollinaire okumalarıyla iyice derinleşmiş bir sanatçı. Gençlik dönemlerinden itibaren yaşadığı dünyayla ve onun sorunlarıyla da yakından ilgilenen Miró’nun şu sözleri, sanatçının düşünce evrenini anlamamıza yardımcı oluyor: “Yaşamakta olduğumuz korkunç trajedi kendini insanlardan uzaklaştırmış bazı dâhileri sarsabilir ve gitgide büyüyen bir güç verebilir onlara. Bununla birlikte, ‘faşizm’ adıyla bilinen gerileme güçleri yayılırsa etrafa, acımasızlığın çıkmazına bizleri öncesinden de daha fazla itelerse, insanlık onurunun sonu gelir. (…) Fildişi kuleler yok artık. Geri çekilmeye ve uzaklaşmaya izin yok.”
Ünlü Fransız şair René Char’ın Joan Miró için söyledikleri de sanatçıyı daha iyi tanımamıza yardımcı oluyor:”Geleneklerden arınmış, şen şakrak ressam… Mutluluğun kışkırtıcı çarkının üstünde avuntular ve kıvılcımlar ekicisidir o. Yasın kıvrımlarında Osiris’i diriltecek güzellikleri vardır. Çok zaman olmuştur göğün mekaniği bu usta cambaza yeşil dallarını, dolambacını ve hilelerini göstereli. 12 Nisan 1961 geldiğinde (uzaydaki ilk insan), Miró çoktan geçmiştir o yoldan. Bir meteordan daha iyisini yapmak çok da bir şey değildir insan alev alev yanmadığında. Miró tutuşur, koşar, bize verir alevini ve yeniden tutuşur.”