19. Yy’da Afrika’dan
Amerika’ya kölelik yapmak için getirilen siyahilerin, acılarını, üzüntülerini, gördükleri zulümleri
anlatmalarıyla başlayan Caz, bugün birçok türü olan ve dünyaya yayılmış bir
müzik türüdür. Doğaçlamaya dayalıdır. Müzik aletlerini yanlarına almalarına
izin verilmeyen Afrikalı köleler için isyan ve haykırış yolu olmuştur Caz.
Kimine göre yorgunluğun atıldığı, kimine
göre sadece bir dans müziği, kimine göre özgürlüğün tam olarak ifadesi…
Acıların, hüzünlerin bile neşeli bir şekilde anlatılabildiği bir müzik türü
olan Caz, sakin ya da hareketli ezgileriyle dinleyenlere huzur ve neşe verir ya
da bu zıt iki duyguyu aynı anda yaşatır.
İzmir’de uzun süredir, caz severleri
keyifli bir müzik yolculuğuna çıkaran
İzmir Avrupa Caz Festivali’nin 20.si, bu yıl, 4 Mart Pazartesi günü başladı.
Kerem Görsev konseriyle başlayan festivale Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi ev sahipliği
yaptı. İzmir Kültür sanat ve Eğitim Vakfı ile İzmir Büyük Şehir Belediyesi’nin
de katkılarıyla hazırlanan festival, 20 Mart Çarşamba günü Mauro Grossi Quintet’in
konseriyle sona erdi. Yaptığı çalışmalarıyla, gençlerin büyük ilgisini çeken
İzmir Avrupa Caz Festivali bu yılda onlar için kaçırılmayacak bir fırsat sundu.
Festivale katılan caz sanatçılarıyla gençleri buluşturan caz atölyeleri
sayesinde, iki yetenekli genç caz sanatçısı Siena Yaz Ustalık Sınıfları'nda
burs kazandı. Her yaştan caz severin büyük keyif alabileceği festivale katılım
oldukça fazlaydı. Bu muhteşem müzik yolculuğunu kaçırmak istemeyen caz severler
daha festival başlamadan, ilk gün için biletleri tükettiler. Güzel bir konserle
İzmirliler’e veda eden festivalin tekrar gelmesi daha şimdiden dört gözle
bekleniyor.